15.03.2019
Sayı:2019-0146
Basın Açıklaması:
KENTİMİZİN SORUNLARI VE YAKLAŞAN YEREL SEÇİMLER
Yaklaşmakta olan 31 Mart yerel seçimleri ile ilgili, Kentimizi yönetmeye aday olan, Büyükşehir ve 17 ilçenin Belediye Başkan Adaylarına, Mimarlar Odası Bursa Şubesi olarak seslenmek ve bu kentte yaşayan insanlar olarak, Kentimize ait sorunları başlıklar halinde dile getirmek istedik. Bize göre, yaşadığımız Kente ait acilen çözüm üretilmesi gereken sorunlar 8 Ana Başlık altında toplanmaktadır.Bu sorun şunlardır :
1-) Ulaşım ve Trafik : Kentimizde artan Nüfus Yoğunluğu ve buna bağlı olarak yeni Yerleşim Alanlarının eklenmesi, Kentimizde bulunan 2 adet Yerli Otomobil Fabrikasının ürettiği araçlar, bunlara ilaveten Yabancı Markalı özel ve ticari Araçların trafiğe çıkması, ihtiyaç gereği ailelerde birden fazla araca sahip olunması, ister istemez trafik yükünün artmasına sebep olmaktadır.Yeni yapılacak Ulaşım Master Planında bunlar göz önünde bulundurulmalı ve trafiği rahatlatıcı tedbirler alınmalıdır.Mimarlar Odası Bursa Şubesi olarak, Bursa Büyükşehir Belediyesinde katıldığımız bir toplantıda, bu konu ile ilgili önerilerimizin dikkate alınacağı söylenmiştir.Kentimizde yaşayan insanların Toplu Taşıma Araçlarını tercih etmeleri sağlanmalıdır.Raylı Ulaşım Sisteminin gün içinde taşıdığı yolcu sayısı oldukça fazla olup, bu sistemin Kentimizin her noktasına ulaştırılması için çalışmalar yapılmalıdır. Ayrıca bu Kentte yaşayan insanların, sabah evlerinden çıktıktan sonra güven içinde gidecekleri yerlere ulaşıp, tekrar evlerine güvenli bir şekilde geri dönmeleri için alınacak önlemler, bu Kenti yönetenlerin başlıca görevi olmalıdır.
2-) İmar ve Kaçak Yapılaşma : Kentimizin bazı bölgelerinde bu sorunlar çok yoğun olarak bulunmaktadır.Kentimize iş bulma ve daha rahat yaşama isteğiyle göç eden vatandaşların başlarını sokacak bir ev yapma amacıyla bu bölgelerde arsa satın almaları, ruhsatsız ve kaçak olarak kendi evlerini inşaa etmeleri, Yerel Yönetimler için de büyük bir sorun teşkil etmektedir.Bunun önüne geçmek için Yerel Yönetimlerin, bulundukları bölgelerde, Teknik Ekipleriyle kontrollerini sıklaştırmaları ve Kaçak Yapı yapanlara caydırıcı önlemlerini arttırmaları gerekmektedir.Kendi evini ruhsatlı yapmak isteyen ve imkanları kısıtlı olan vatandaşlarımıza geçmiş dönemlerde olduğu gibi, Yerel Yönetimler ve Yapı Ruhsatı ile ilgili Akademik Odaların Mensupları arasında işbirliğine gidilerek, Proje Fiyatlarında ve Ruhsat Harçlarında indirimler yapılması gündeme gelmelidir. Ayrıca Belediye Meclislerinde kişi ve kurumlara özel, Parsel veya Ada Bazlı İmar Planı Revizyonları yapılmakta ve onaylanmaktadır.Anayasamıza göre Kişiye Özel Plan Değişikliği, Eşitlik ilkesine aykırı olan uygulamalara son verilmeli ve Parsel veya Ada Bazlı Plan Tadilatı yapılmamalıdır. Mimarlar Odası Bursa Şubesi olarak bu konularda ki itirazlarımız devam edecektir.
3-) Çevre ve Hava Kirliliği : Kentimizde yer alan büyük ve küçük ölçekli Organize Sanayi Bölgelerinde bulunan Endüstriyel Tesislerin bacalarından çıkan ve Ovaakça da yer alan Termik Santralin bacalarından çıkan duman ve zehirli gazlar, bu tesislerin Arıtma Sistemlerinin yetersiz olması, kentimize göç eden insanların oluşturduğu nüfus ve buna bağlı olarak ortaya çıkan yapı yoğunluğu, trafiğe çıkan ve giderek artan araçların egzozlarından çıkan gazlar, kentin bazı bölgelerinde hala Doğal Gaz yerine Katı Yakıt kullanılması, Çevre ve Hava Kirliliğinin artmasına sebep olmaktadır.Yerel Yönetimlerin, kendi bölgelerinde yer alan Endüstriyel Tesisleri, ilgili Akademik Odaların da desteğini alarak sık sık denetime tabii tutmaları gerekmektedir.Çevre Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Meteoroloji Mühendisleri Odası bu konuda gerekli çalışmaları yapmaktadırlar.
4-) Gürültü Kirliliği : Nüfus yoğunluğunun ve trafiğe çıkan araç sayısının artmasıyla birlikte Kentimizde giderek artan bir gürültü kirliği sorunu ortaya çıkmaktadır.Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yayınladığı ve Binaların Gürültüden Korunması Hakkında ki Yönetmeliğin, 17 adet ilçe Belediyemizin İmar Müdürlüklerinde onaylanacak ruhsat projelerinde Akustik Rapor ve Akustik Projelerin istenmesi ve binaların uygulamaları esnasında Yapımcı Firmalar tarafından Akustik Rapor ve Akustik Projelerde yer alan Yapı Malzemelerinin ve Bileşenlerinin binaların İç ve Dış Cephelerinde kullanılmasının, belediyelerin ilgili birimleri tarafından denetlenmesi gerekmektedir.
5-) Sosyal Donatı Alanlarının Yetersiz Olması : Kent Planlaması İlkelerine göre bir bölgenin Kentsel Tasarım Projeleri hazırlanırken ön görülen Nüfus Projeksiyonuna göre; Sosyal Donatı Alanları ayrılması gerekmektedir.Fakat Kentimizin yoğun olarak göç alan ve nüfusun sürekli olarak arttığı bölgelerinde, Sosyal Donatı Alanları, orda yaşayan nüfusa yetmiyor ve burada yaşayanlar kentin başka bir bölgesine gezmek ve eğlenmek için gitmek zorunda kalıyorsa, bu da Kentte bazı bölgelere yapılan hizmetlerin yetersiz olduğunu ortaya koymaktadır.Kentimizde ki her bölgenin eşit imkanlara sahip olması gerekmektedir.Bunun için de Yerel Yönetimler kendi bölgelerinde ki Sosyal ve Kültürel Donatı Alanlarının sayısını arttırmak için gerekli çalışmaların yapılmasına hız vermelidirler.Daha çok Kültür, Sanat ve Spor Alanlarının hizmete sunulması sağlanmalıdır. Ayrıca mevcut Yeşil Alanların ve Rekreasyon Alanlarının korunması ve buraların İmar Planı Revizyonları ile İmara açılmaması gerekmektedir.
6-) Kente ait Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması : Kentimiz Osmanlı İmparatorluğu‘nun ilk başkenti olma özelliğine sahiptir.Bu sebepten ötürü Kentimizde özellikle Osmangazi ve Yıldırım İlçelerinde birçok tescilli Anıtsal Yapı ve Sivil Mimarlık Örneği Yapı bulunmaktadır.Bu yapılar zaman içerisinde özelliklerini kaybederek yıpranmışlar ve yeniden ayağa kaldırılma ihtiyacını hissetmişlerdir.Geçmiş zamanlarda Anıtsal Yapı Özelliğine sahip olan Kültür Varlıklarımız Yerel Yönetimler tarafından Restore edilseler de, bunların aslına uygun Yapı Malzemeleriyle ve Uzman Firmalar tarafından onarıldıklarını söylemek doğru değildir. Bunlara örnek olarak Balibey Hanı, Hisar Semtinde ki Surları, Ördekli Hamamını ve en son olarak Tophane Saat Kulesinin üzerini gösterebiliriz.Bundan sonra ki Restorasyon Çalışmalarının doğru malzemelerle ve işin Uzmanı Firmalar ve Teknik İnsanlar tarafından yapılması daha iyi bir uygulama olacaktır.Sivil Mimarlık Örneği Yapı Sahiplerinin de eskiyen ve yıkılmak üzere olan evlerini restore ettirmeleri hususunda teşvik edilmesi gerekmektedir.Kentimizin sahip olduğu Tabiat Varlıklarının da korunması Yerel Yönetimlerin olduğu kadar bu Kentte yaşayan bizlerin de görevidir.Kentimizi Kültür Parkımızla, Uludağ’ımızla , Ovamızla, Tarım Arazilerimizle, Denizlerimizle, Göllerimizle ve 17 adet İlçemizle bir bütün olarak görmek ve korumak zorundayız.
7-) Resmi Kurumların Kentin Dinamikleri ile Uyumlu Çalışması : Kentimizin, burada yaşayan insanlar, Sivil Toplum Kuruluşları, Bursa Akademik Odalar Birliği ‘ ne mensup Meslek Örgütleri ve Kentimizde yer alan 2 adet Üniversitenin Akademisyenleri ile birlikte hareket edilerek Ortak Akılla yönetilmesi, sorunların çözülmesi yönünde büyük bir adım ve umut olacaktır. Resmi Kurumların, kendilerine ait ihtiyaç hissettikleri yeni binalarının projelerini mutlaka Yerel ya da Ulusal Mimari Proje Yarışmaları ile yaptırmaları daha doğru sonuç elde etmelerini sağlayıcı bir yöntem olacaktır.Bunun için Mimarlar Odası Bursa Şubesi bünyesinde bulunan Yarışmalar Komitesi geçmiş dönemlerde olduğu gibi bugün de her türlü yardıma hazırdır.
8- Kentsel Dönüşüm : Bize göre görülen en önemli sorun, Kentsel Dönüşümün Kentimizde hatalı olarak uygulanmaya başlamasıdır.Ülkemizde 2012 yılında yürürlüğe giren 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında başta İstanbul olmak üzere Büyükşehirlerde yoğun olarak Kentsel Dönüşüm Projeleri hız kazanmıştır.Kentimizde ilk olarak Nilüfer İlçesinde Parsel Bazında Plan Değişiklikleri yapılmıştır.Ancak; 2015 yılında Kentimizde Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararları ile verilen 0.50 ek Emsal Alanı Artışı alarak uygulanan Kentsel Dönüşüm örneklerinin , Mevcut İmar Planı bütünlüğünün bozulması, Üst Ölçekli Planlarla Uyumsuzluğun olması, Kent içinde birbirinden kopuk parçalar oluşturması, Kentsel Rantın, yani Kentsel Dönüşüm sonrası oluşan Rantın, sermaye tarafından değil, Kentte yaşayanlar tarafından paylaşılması gerçeğinin ve Kentsel Kimliğin gözetilmemesi, Kentsel Dönüşümün sadece Mekansal Dönüşüm olarak algılanması, Kentin Çöküntü Bölgeleri diye adlandırılan yerlerinde hiçbir Mimarlık ve Mühendislik Hizmeti almadan kaçak olarak yapılan binaların yoğun olarak bulunduğu ihtiyaç alanlarında değil de, Rant Alanlarının dönüşümünde kullanılıyor olması, Yapı ve Nüfus Yoğunluğun artmasına, Sosyal Donatı Alanları için gerekli yerlerin ayrılmamasına, Ulaşım Akslarının aynı ölçülerde kalmasına, Altyapı Sisteminin değiştirilmemesi gibi kötü sonuçlara sebep olmuştur. Nilüfer İlçesinde ilk olarak başlatılan, sadece Kentsel Rantı yüksek olan Beşevler Mahallesi, İhsaniye Mahallesi, Barış Mahallesi, Ataevler Mahallesi, Cumhuriyet Mahallesi, Karaman Mahallesi, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı gibi bölgelerde verilen 0.50 Emsal Artışı, doğal olarak Yapı ve Nüfus Yoğunluğunun artmasına da sebep olmuştur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yakın zamanda ülke çapında 81 İl Valiliği ve Yerel Yönetimlere gönderdiği genelge ile kentlerde depreme karşı risk taşıyan binaların üç ay içerisinde tespit edilmesi ve Kentsel Dönüşümün en çok risk taşıyan bölgelerden başlatılması talep edilmektedir.Kentimizde de bu çalışmaların özellikle Yıldırım ve Osmangazi ilçelerinde acilen başlatılması doğru bir yaklaşım olacaktır.
İmar Barışı adı altında çıkarılan kanuna dayanarak, tamamen ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yapılan binalara verilen Yapı Kayıt Belgeleri de risk taşıyan binalara çözüm olmamış ve olamayacaktır Bunun en son örneği de İstanbul Kartal da çöken ve 21 vatandaşımızın hayatına mal olan 8 katlı binadır.5 katı ruhsatlı olan binaya sonradan kaçak olarak eklenen 3 kat için Yapı Kayıt Belgesine başvurulmuştur.
0.50 Emsal Artışının Parsel Bazında Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından istisnasız her Kentsel Dönüşüm Projesine verilmesinden ötürü, eskiden maksimum 6 kata sahip olan binalar, bir anda Kentsel Dönüşüm Uygulamasıyla 10, 12 hatta 15 kat İmar Yüksekliğe sahip olmaktadır. Binaların Yapı Yaklaşma Mesafeleri de olması gerektiğinden daha da az yapılınca, Doğanbey Mahallesi örneğinde olduğu gibi, bir anda birbirlerinin doğal ışığını ve havasını engelleyen, Kent Siluetini bozan yapılar ortaya çıkmaya başlamıştır.
Kentsel Dönüşüm Projelerinde görülen en büyük sıkıntılardan birisi de yukarıda belirtilen nedenlerin haricinde, binaların yıkılmadan önce sahip oldukları Yeşil Alanların, Otopark ihtiyacı nedeniyle, parselin tamamına toprak altında yapılacak Bodrum Katlar yüzünden yok olmasıdır. Projelerde gösterilen ve 2. Bodrum Kat tavanlarında yapılan 50 cm lik düşük döşemelerde serilecek bahçe toprağında, hiçbir şekilde kök salacak ağaçlar yetiştirilemeyecektir. Bu sebepten ötürü, Kentlerimiz giderek daha da çok betona maruz kalacaklardır.Bu da Küresel Isınmanın sebep olacağı iklim değişikliklerinden ötürü, daha çok sel baskınları, sonu felaketle bitecek doğa olayları demektir. Bunu önlemek için belki de parselin tamamına toprak altında Bodrum Kat için yapılaşma izni verilmeyecektir. Bu sebepten ötürü, Çekme Mesafeleri içinde Bodrum Kat Yapılaşma İzni verilmeli, böylece bitki ve kök salacak ağaçların yetiştirilebilmesi için, parsel içerisinde su geçirimli doğal toprak alanların bırakılması daha doğru bir uygulama olacaktır.
Ülkemizde, yapılacak Kentsel Dönüşüm Uygulamalarında bir Mahalle veya bir İlçe Dönüm ya da Hektar ölçeğinde Bölge veya Bölgesel Bazda yeniden tasarlanmalı, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, İnşaat ve diğer Mühendis Odaları, Sosyologlar, Şehir ve Toplum Bilimciler ile, bölgede yaşayanlar buna gereken katkılarını koymalıdırlar.Kentsel Dönüşümün merkezinde insan olmalı ve mutlaka onların istek ve görüşleri dikkate alınmalıdır. Planlama Alanında ki tüm yapılaşmalarda, Avan ve Uygulama Projelerinin Estetik Kurul tarafından onaylandıktan sonra ruhsat verilmesi şartı aranmalıdır. Oluşturulacak Estetik Kurul ; Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümünde görevli Akademisyenler, Belediyelerde görevli mimarlar, Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunda ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulunda görevli mimarlar ile Büro Sahibi, serbest çalışan deneyimli mimarlardan oluşmalıdır.
Bursa da yaşayan herkesin Bursa Büyükşehir Belediyesi ve diğer ilçe belediyelerinden beklentileri, yukarıda belirtilen sıkıntıları göz önüne alarak Kentsel Dönüşüm ile ilgili projeleri, kendi Teknik Ekipleri ve Akademik Odalarla beraber ortak çalışmalar düzenleyerek masaya yatırmaları gerçeğidir. 2018 yılında Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu olarak göreve geldiğimizde, şubemiz bünyesinde Kentsel Dönüşüm ve Planlama Komisyonunu kurarak çalışmalarımıza yön vermiş ve ilk olarak da Osmangazi Belediyesinin Kükürtlü Mahallesinde başlatmak istediği 1. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi ile ilgili Kentsel Tasarım Şemaları incelenerek, bununla ilgili sakıncaları belirten bir rapor hazırlanmıştır. Hazırlanan Rapor, Bursa Büyükşehir Belediye Meclis İmar Komisyonuna gönderilmiş ve Mimarlar Odası Bursa Şubesi bu konuda haklı bulunarak, Kükürtlü Mahallesi Kentsel Dönüşüm Proje Dosyası, Bursa Büyükşehir Meclisinden İmar Komisyonuna geri çekilmiştir.Dosya halen gerekli düzenlemelerin yeniden yapılması için Meclis İmar Komisyonunda bekletilmektedir.Şubemiz Yönetim Kurulu olarak göreve başlarken aldığımız prensip kararımız, Kentimize ait yapılması düşünülen projelere ilk adımda müdahale ederek katkı koymak ve eğer sonuç alamaz ve ikna edemezsek konuyu yargıya taşımaktır.
Sonuç olarak, Mimarlık eğitimi almış bizlerin mesleklerimizi yaparken, yaşadığımız kentin yaşanılabilir olması için koyacağımız katkılar çok önemlidir..Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulunun ve tüm Mimarların, Bursa Kentine Kentsel Dönüşüm Uygulamaları konusunda Akademik Odalar, Bursa Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyeleri, Sivil Toplum Kuruluşları ve Akademisyenler ile birlikte hareket ederek bu katkıyı koymamız ve yukarıda belirtilen tüm sıkıntıların ileride giderek artan ve çok daha içinden çıkılmaz hale gelmesini önlemek için, herkesin elini taşın altına koyarak üstüne düşeni yapması gerekmektedir.Ülkemizin büyük bölümünün 1.Derece Deprem Kuşağında yer aldığı ve Büyükşehirlerimizde deprem riski altında bulunan bir çok binanın varolduğu gerçeğinden yola çıkarak, bu binaların yıkılarak dönüştürülmesi elzemdir. Fakat Kentsel Dönüşümün Şehir ve Bölge Planlama, Mimarlık ve Mühendislik bilimlerinin verileri ışığında yapılması daha doğru bir uygulama olacaktır. Yaklaşık 4 senedir Kentimizde devam eden Kentsel Dönüşüm Uygulamalarında, oluşan sıkıntıların biran önce giderilmesi gerekmektedir.
Yukarıda, 8 adet Ana Başlık altında toplamış olduğumuz Kentimize ait sorunların çözümü için, 31 Mart Yerel Seçimlerinde hangi Belediye Başkan Adayları seçilirse seçilsin, bunlarla ilgili çalışmalarına başlayacaklarına ve bu sorunları biran önce çözüme kavuşturacaklarına olan umudumuzu ve inancımızı korumaktayız.
Kuruluşundan bu yana gerek mesleki konularda, gerekse kamu yararını gözeten konularda çalışmalar yapan Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu olarak, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da mesleğimizi ilgilendiren konularda, Kentimize işlenen suçlara karşı çıkmamız adına, her türlü yasal hakkımızın saklı olacağını bir kez daha Bursa kamuoyunla paylaşırız.
Saygılarımızla.
H. Aşkın ŞENCAN
MİMARLAR ODASI BURSA ŞUBESİ YÖNETİM KURULU adına
Yönetim Kurulu II. Başkanı