Kamuda Çalışan Mühendis, Mimar Ve Şehir Plancılarının Emeğini Yok Sayamazsınız!
Taleplerimizden Vazgeçmeyeceğiz!
5 Mayıs 2023
Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancıları; karayolu, demiryolu, havaalanı, köprü, tünel, baraj, hastane, okul, tarım ve ormancılık, tersane ve atölyeler, tren projeleri, tıbbi cihazlar, bilişim sistemleri, savunma sanayii, maden işletmeleri ve enerji santralleri gibi tesislerin; Ar-Ge, teknik şartname ve projelendirme, alt yapı ve üst yapı işleri, ihale, yapım, kontrollük ve kabul işlemleri, işletme ve bakım aşamaları başta olmak üzere bir çok alanda aktif görev yapmaktadırlar. Söz konusu işlerin planlanması, fizibilitesi, teknik olarak tasarlanması, yapılması, işletilmesi ve bakımıyla ilgili birinci derecede sorumludurlar. Birçok kanun ve yönetmelik, kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancısına yıllarca gerek teknik gerekse hukuki sorumluluklar yüklemektedir.
Ülkemizde mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı disiplinlerinin halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ne kadar önemli alanlar olduğu yaşadığımız son afetlerle, acı bir şekilde yeniden hatırlandı. Bilhassa kamu gücü marifetiyle bu meslek alanlarında sunulması gereken hizmetlerin önemi açık bir şekilde anlaşıldı. Ancak ne yazık ki bu kadar kritik rolü bulunan meslektaşlarımızın özlük hakları, kamuda çalışan diğer meslek gruplarının bir hayli gerisinde kaldı.
2019 yılı bütçe görüşmeleri sürecinde TMMOB tarafından kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ücretlerinin ve özlük haklarının iyileştirilmesi için başlatılan kampanya çerçevesinde yapılan bir çok çalışmanın yanı sıra sorunlar ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri Cumhurbaşkanlığına, TBMM Başkanlığına, Milletvekillerine, Bakanlıklara, Devlet Personel Başkanlığına, TBMM`de grubu bulunan siyasi partilere ve Meclis Grup Başkanvekillerine ulaştırıldı, bu doğrultuda kanun teklifi verilmesi sağlandı.
Aynı şekilde, kamuda çalışan meslektaşların özlük hakları ve ekonomik taleplerini içeren ek gösterge, ek ödeme ve ücret iyileştirmelerine yönelik hazırlanan üç ayrı kanun teklifi TBMM’de yer alan mühendis, mimar ve şehir plancı milletvekillerine, 25 Kasım 2022 tarihinde iletildi. Bu tarihten bu yana TMMOB ve bağlı Odalar tarafından basın açıklamaları, sosyal medya kampanyaları ve Cimer başvuruları yapılmaya devam etmektedir.
Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ekonomik koşullarının ve özlük haklarının iyileştirilmesi taleplerimiz göz ardı edilmeye, yok sayılmaya devam ediyor.
Son olarak “Teknik Hizmetler Sınıfı”nda yer alan personelin ek ödeme oranlarının yükseltilmesi için verilen yasa değişikliği teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda reddedildi.
Hayata geçirilen tüm projelerde, yaratılan tüm zenginlikte, geliştirilen tüm teknolojide büyük bir payı olan mühendis, mimar ve şehir plancılarının yaratıcı emeği ne yazık ki her geçen gün değersizleştiriliyor. Kamudaki eşdeğer meslek sınıflarına farklı gerekçelerle maaş ve özlük iyileştirmeleri verilirken, meslektaşlarımız sürekli olarak dışlanıyor. Bu sistematik dışlama nedeniyle kamuda çalışan meslektaşlarımız çok ciddi bir yoksullaşma ve geçim sıkıntısı sorunu ile yüz yüze bulunuyor.
Kamuda çalışan meslektaşlarımız sürdürülmekte olan mevcut politikalarla ve son alınan bu kararlarla yok sayılmıştır. Mühendis, mimar ve şehir plancıları, bilimin ve tekniğin öncüsü olarak kendileri için alınan bu tavra karşı sessiz kalmayacaktır ve tüm demokratik zeminlerde mücadele edecektir.
Mühendis, mimar ve şehir plancılarının daha iyi koşullarda çalışma, emeğinin karşılığını alma ve hak ettiği şekilde yaşayabilme talepleri dikkate alınmak zorundadır.
Bunun için ısrarla dile getirdiğimiz talepleri bir kez daha yineliyoruz:
Ücretli kesimlerin omuzuna yıkılan vergi yükü hafifletilmeli, bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayanmalıdır. Kamu çalışanları ücretlerinde yapılan gelir vergisi dilimine bağlı mağduriyet giderilmelidir.
Her yıl, Mart ayından başlayarak tüm kamu görevlilerini kapsayan vergi dilimi zulmü yaşanmaktadır. Yıl sonuna kadar tüm kamu görevlileri, pozisyonlarına göre Mart ayından itibaren %15, %20, %27’lik vergi dilimine girmektedir. %15’lik vergi diliminden %20’lik ya da %27’lik vergi dilimine giren memurlar vergi dilimi değişikliğinden dolayı yeni kayıplara uğramaktadır.
Ülkemizde vergi yükünün çalışanlarımızın omuzlarına yüklendiği de açık bir gerçektir. Çalışanların alım gücünü ücret ve vergi politikaları yoluyla da yükseltmek mümkündür.
Çalışma dönemlerinde ücreti oluşturan kalemlerden biri olan ek ödeme emekliliğe yansıtılmalıdır.
Aynı statüde yer aldıkları diğer meslek sınıfları ile aralarındaki eşitsizliklerin ve farklılıkların giderilmesi amacıyla kamuda çalışan ve teknik hizmetler sınıfına dahil mühendis, mimar ve şehir plancılarının 375 sayılı KHK’ye ekli (I) SAYILI CETVEL’de yer alan Uzman Tabip, Tabip ve Diş Hekimlerine sağlanan ek ödeme oranı baz alınarak, emeklilik haklarında da etkisi olan “ek ödemeler” oranlarında iyileştirme yapılması eşitsizliği ortadan kaldıracaktır.
Başmühendis, Başmimar, Mühendis, Mimar, Bölge Plancısı ve Şehir Plancılarının mali haklarında iyileştirme ancak %130 ile %150 olan Ek Ödeme oranlarının, %180 ile %200 seviyesine yükseltilmesi ve emekli keseneğine yansıtılması suretiyle mümkün olacaktır.
Her ne kadar çalışma dönemlerinde kamu çalışanı ücretini oluşturan kalemlerden biri olsa da asıl emeklilik dönemindeki emeklilik ücretinde etkisi olan ek gösterge yeniden düzenlenmelidir.
Ek gösterge oranlarının mühendis, mimar, şehir plancıları için yeniden düzenlenmesi, çarpan grubu değişen diğer çalışanlar gibi bu çalışanların da emeklilikte hak ettiklerini alabilmeleri için çarpan grubunu bir üste çıkaracak yeni ek gösterge rakamlarının belirlenmesi gereklidir. Bunun için de beklenen asgari durum 1. derecenin 4. kademesindeki mühendis, mimar, şehir plancısı için ek göstergenin 6400 olmasıdır. Bu şekilde ancak çalışanlar arasında gerçek bir eşitlik oranı ile fayda sağlanmış, emekliliklerine katkı sağlanmış olacaktır.
Ayrıca, mevcut kamu çalışanı sayısının ihtiyacı karşılamadığı açıkça görülmektedir. Kamuda çalışan toplam personel içerisinde teknik hizmetler sınıfına tabi kamu çalışanı sayısı oldukça yetersizdir. Kamu kurum ve kuruluşlarının personel istihdam ve ücret politikalarının iyileştirilerek istihdamın artırılması, çalışan ücretlerinin gerçek enflasyon oranlarının üzerinde yükseltilmesi de günümüz ekonomik koşullarında öncelikli ele alınması gereken konulardandır.
Mühendis, mimar, şehir plancılarının kamuda istihdam, atama ve güvenceli kadro konusunda ihtiyaca uygun alım talebi yaratılmalı ve buna uygun bütçe ayrılmalıdır.
İstihdamın artırılması için kamunun işlerinin kamu adına görev yapan devlet memurlarınca yapılması, bu kapsamda taşerona devredilen tüm sözleşmelerin iptal edilerek bu işler için kamu istihdamının sağlanması ve ücretlerin de insanca yaşam düzeyine çıkartılması zorunluluktur.
TMMOB’nin tüm kampanyalarında ve çalışmalarında ifade edildiği gibi Cumhurbaşkanlığına, TBMM’ye ve konunun tüm ilgililerine iletilen taleplerimizin takipçisi olmaya, bu taleplerimiz hayata geçirilene kadar çalışmalar yürütmeye devam edeceğiz!
TMMOB BURSA İL KOORDİNASYON KURULU